Ağırlık kaldırma dalıyla ilgilenen çoğu kişi “pump effect” terimini büyük ihtimalle duymuştur. Bu kelimenin dilimizde henüz bir karşılığı bulunmamakla beraber genellikle pompalama etkisi denmektedir. Antrenmanlarda şişmiş kaslar bazı kişiler için çok önemlidir ve iyi bir antrenmanın sonucu olarak görülmektedir.
Kasların antrenman sırasında şişmesi ve belirli bir süre şişkin kalması geçici bir durumdur. Antrenman yaparken kaslarınızdaki kan dolaşımı daha hızlanır. Tıpta bu duruma aktif hipermi dense de biz buna pompalama diyoruz. Bu olay kaslarımızın normalden daha büyük ve olgun gözükmesine sebep olur. Kanla dolu pompalanmış kaslarınız normalde olduğundan daha büyük görünecektir. Antrenmanlarda sonra doğru zorlanarak yaptığınız tekrardan sonra kaslarınıza baktığınızda kaslarınızı şişkin gördüğünüzde onca zahmete değdiğini düşünürsünüz. Bunun sonucunda kendinizi daha zinde hisseder ve motive olup spor yapmaya devam etmek için elinizde bir sebep olur. Pompalama yaparken kesinlikle kendinizi pompalamaya fazla kaptırmamalısınız. Pompalamada en önemli şey kademeli artan ağırlıklardır. Bu ağırlıkları dengesiz şekilde almanız çok kötü sonuçlar doğurabilir ve bunun sonucunda onca emek boşa gider. Kendiniz nasıl bir yöntem bulursunuz onu bilmem fakat hem maksimum pompalamadan hem de gerçek hipertrofik antrenmandan geri kalmamak için şöyle bir yol izleyebileceğimizi düşünmüşümdür: üç yahut dört set normal çalışma ağırlıklarımızla, bizi güçlendiren ağırlıklarla çalışalım ve en son seti düşük bir ağırlıkla 20-25 tekrar yapalım, çalıştırdığımız kaslar feci bir şekilde yanacaktır ki, işte, bu da neredeyse maksimum bir pompalama demek olacaktır.
Buna örnek olarak sporcular podyumlara çıkmadan dakikalar önce ağırlık kaldırarak kaslarını şişirirler.
0
0
0
0
